25 Haziran 2012 Pazartesi

Tabularımız

   Günümüz dünyasında hemen hemen hepimizin birer tabusu var. Söylemeye, dokunmaya veya yapmaya cesaret edemediğimiz kutsal yasaklarımız. Bunlardan bilinenlerden biri de "cin" kelimesinin söylenmesidir. Bu kelimenin söylenmesinden kaçınılır. Söylendiğinde, söyleyen kişiye cinlerin musallat olunacağından korkulur. Cin demek yerine "üç harfliler" denir. 

   Bazı kişiler de kutsallaştırılmıştır. Onların aleyhinde söz söylemek de adeta suç sayılmıştır. Hatta kanunlarla koruma altına alınmıştır. Türkiye'de Atatürk veya Hz. Muhammed bunlardan sadece birkaçıdır. Aslında kutsal olarak kabul edilen kişiler ülkeden ülkeye de değişmektedir. Atatürk Türkiye'de saygı duyulan ve sevilen birisiyken Türkiye dışında pek çok yerde tanınmamaktadır. Tanıyanlar da Türkiye'deki insanlar kadar sevip saygı duymamaktadır. Hz. Muhammed ise Atatürk'ten daha büyük bir tabudur. Hayatının anlatıldığı çağrı filmini hatırlayın. Filminde görüntüsü bile verilmemektedir. Resmini veya heykelini yapamazsınız. Bunlar birer tabudur.

   Aleyhinde söz söyleyemediğimiz insanların gerçekte nasıl kişiler olduğunu anlayabilir miyiz? Onlar hakkında gerçekçi fikirler edinebilir miyiz? Bir de minnet duygusuyla yetiştirilme var tabi. "Atatürk olmasaydı köle pazarında köle olarak satılırdık" tarzı bir edebiyat bu ülkede yıllardır yapılmaktadır. Gerçekten de Atatürk olmasaydı şu anda bulunduğumuz durumdan daha kötü bir durumda mı olurduk bilemiyorum. Öyle olsa bile bu Atatürk'ün söylediği veya yaptıklarını eleştirip sorgulamamıza engel mi? Atatürk şu anda olsaydı bu duruma ne derdi bilmiyorum ama ben Atatürk'ün yerinde olsaydım herhalde insanların beni böyle tabulaştırmasını istemezdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder